Çalışkanlık nedir ya da ne olduğunu boşver kişi nasıl çalışkan olur? Birincisi kişinin bedenen hareketlenmesi gerekir. İkincisi kişinin boş şeylerle uğraşmayı bırakması gerekir. Üçüncüsü kişinin hiç durmaması gerekir. Tembellik bulaşıcı bir hastalık. Günlük rutin içerisine bir defa girdiğinde hemen diğer günlere de sıçrıyor. Onu oradan çıkarmak zor olabiliyor. Onun için tembellik yapmamak, araya boş gün almamak gerekiyor.
Süperkahramanlar Kooperatifi
Geçen gün trafikte sıkıcı bir radyo programı dinliyordum, bir beyefendi kooperatifçilikten ve ülkemizde gelişmemesinin nedenlerinden bahsediyordu. Kooperatif denince benim aklıma, hiçbir zaman bitmeyen site inşaatları, birilerinin paraları iç edip sıvıştığı organizasyonlar geliyor. Trafikte yapacak daha iyi bir seçeneğim olmadığı için programa biraz kulak kabarttım.
İşte sen busun!
Herhangi bir zaman diliminde gerçekten nasıl göründüğümüzün farkındamıyız? Muhterem bir arkadaşım var, zamanında hapse düşmüş. Bir defasında bana hapiste çektirdiği bir fotoğrafını gösterdi. Fotoğrafta gülümsüyor ama siz fotoğrafa baktığınızda zavallı bir adam görüyorsunuz, umutsuz, bitik bir genç. “Bu fotoğrafı çektirirken, çok mutlu olduğumu düşünüyordum, sonradan bakınca meğer ne kadar da sıkıntılıymışım.” diye anlatıyordu. Zaman zaman bu mevzuyu hatırlar düşünürüm. İnsan biraz uzaklaşıp kendini izlese dışardan nasıl göründüğünü farkedebilse hayatını çok farklı yaşayabilir ama bunu yap(a)mıyor. Çektikleri onca “selfie”ye rağmen insanlar nasıl göründüklerinin farkında bile değil.
Bir dal motivasyon alabilir miyim?
İnsan bir şeyleri yapmak için motive olmalı, kendini sürekli motive etmeye çalışmalı, aksi halde başarı nasıl gelir? Yanlış. Motivasyon üretimde kullanılan bir hammadde değildir. Motivasyon o kadar değerlendi ki adeta motivasyonsuz iş yapılmaz oldu, her türlü verim düşüklüğü, her türlü tembellik, her türlü plansızlık motivasyon yokluğuyla açıklanır oldu. Halbuki motivasyon olsa olsa katalizör olur, işin oluşunu hızlandıran bir etken olur. Continue reading
Innovators Dilemma
Dijital Girişimcilik 101
Türkiye’de yapılacak bir teknoloji girişimi için giriş niteliğinde bir kitap. Genel kavramları anlatıyor ve endüstrinin genel görünümünü gösteriyor. Tecrübeli girişimciler için sıra dışı pek bir şey sunmamakla birlikte basit ve öz yapısıyla kolay okunuyor. Dolayısıyla bir göz atmakta fayda var.
Static Blog
We are in 2015 but we still have problems with blogging, at least I have problems. What I am looking for:
- Simple WYSIWYG editor to write posts
- Simple GUI to manage current posts
- Different themes to select or at least easily customize a theme
- To get static html version of whole blog
- Html version should work seamless in a simple server (no PHP, or database support required)
- A bonus feature, automatically update web site when I change local version (auto export and deploy)
Papillon
Kitap: Papillon
Yazar:Henri Charrière
Konu:Yazarın biraz gerçek biraz kurgu hapisten kaçış öyküsü
Benim Notum: (3/5)
Bu kitaptan bende iki kopya var ve ikisi de 1970’lerde basılmış eski kitaplar. İlginç olansa ben bunların nasıl olup da benim kütüphaneme geldiğini bilmiyorum. Öğrencilik yıllarında, taşınma sırasında sahipsiz olan kitapları evlat edinmekle ilgili olabilir diye düşünüyorum. Her neyse, bu evlatlık kitaplar yıllardır kitaplıkta durmakta, okunmayı beklemekteydi. Bir fırsatını bulup bayram tatilinde kitabı okudum.
Otobiyografik bir roman olarak ortaya çıkan kelebek, inanılmaz denilebilecek bir serüveni edebi olmayan sıradan bir dil ile anlatıyor. Sürükleyici ve keyifli bir kitap. Ancak, biraz araştırınca kitabın gerçekten çok kurgu olduğunu görebiliyorsunuz. Bir roman olduğu için çok fazla çıkaracak ders yoktur ancak dikkatimi çeken bir kaç hususu belirtmek istiyorum.
Outliers
Kitabın bölümleriyle ilgili yorumlarımı ayrıntılı olarak paylaştım. Kitap genel olarak hoş olmakla birlikte, biraz zorlama olmuş ve bence medya tarafından fazlaca abartılmış. Ben bu kitabı okuduktan sonra yazarın başka bir kitabını okuma isteği duymadım.
Amerika’da İtalya’dan aynı köyden göçerek kırsal bir kesime yerleşmiş bir topluluk bulunuyor. Bu toplulukta kalp krizi, kanser gibi toplumda yaygın olan hastalıklar ciddi oranda düşük seyrediyor. Bunun sebebini araştıran araştırmacılar, topluluğun sosyal anlamda çok aktif olduğu, birbirine çok yardım ettiği, küçük bir köyde 30-40 tane sivil toplum kuruluşunun bulunduğunu, zenginin fakire yardım ettiğini görüyorlar. Bu da insanların sağlıklı olmasına sebebiyet veriyor.
Yorum: Ben buradan 2 şey çıkarıyorum. Birincisi insan sosyal bir varlık. Her ne olursa olsun, etrafındaki insanlarla iletişim halinde olmalı ve bu iletişim güzel bir iletişim olmalı. Yalnızlığa iten bütün güncel eğilimlere rağmen, kendisine sağlıklı bir çevre kurmalı. İkincisi de psikolojinin insan bedenine ne kadar etki ettiği. Eğer psikolojik olarak sağlam insanlar çok daha sağlıklı oluyorsa, moral ve motivasyonu yüksek tutmalı, hayata pozitif bakmalı.
Başarılı insanlar bizim düşündüğümüz sebeplerle başarılı olmuyor olabilirler mesela Kanada buz hokeyi takımı oyuncularına baktığımız zaman birçoğunun ocak şubat ve mart aylarında doğduğunu görüyoruz. Takım seçimleri çoğunlukla ocak ayında yapılıyor dolayısıyla ocak ayında doğmuş olan çocuklar sonraki aylarda doğmuş olan çocuklardan fiziksel olarak daha büyük olduğu için ciddi bir avantaj elde ediyorlar. Küçük yaşlarda büyük olmak ciddi bir avantaj sonra bu avantajı üst üste eklenerek en nihayetinde bu çocukların başarılı olmasına sebebiyet veriyor,
1920 lerde dahi çocuklara kafayı takmış bir adam var bu adam tüm Amerika’nın bütün neredeyse okulları okulları geziyor uygulayarak dahi olan çocukları seçiyor. Sonra bunları takip ediyor, bunların Amerika’nın geleceğini şekillendirecek inandığı için bunları kolluyor başarılı olması için çaba sarf ediyor ama maalesef bu çocuklar çoğunlukla sıradan insanlar oluyorlar. Aralarında bazıları öne çıkıyor ama bunlar azınlıkta kalıyor. Buradaki kritik nokta, zekanın bir yerden sonra çok fazla işe yaramıyor olması. Daha doğrusu analitik zekanın bir noktadan sonra çok işe yaramıyor oluşu. İnsanları analitik zekaları açısında düşük, orta ve yüksek zekalı diye 3 gruba ayırabiliriz. Eğer kişi yüksek zekalı grubuna giriyorsa, zekasının çok çok yüksek olmasının günlük hayatında pek bir etkisi olmuyor. Burada pratik zeka devreye giriyor. Bu da kesinlikle öğrenilen bir şey. Bunun için de aile çok önemli. Kişi ailesinden hayattaki engelleri aşmak için yapması gereken pratik hareketleri öğrendiyse bu onu diğerlerinin çok önüne taşıyor. Bununla ilgili bir çok istatistiki bilgi kitapta mevcut. Mesela nobel kazanlara baktığımızda çok iyi üniversiteler bulunmakla beraber, iyi sayılabilecek üniversitelerden de bir çok nobel var.
Rediska Instance Problem
I am building a task module, to do time consuming jobs in background. A worker instance is constantly pooling redis db for a new task. However after first connection, somehow rediska (a php redis client) closes connection, and when I make query to db, it automatically creates a new connection using default settings. At this point new connection is not using the settings in the configuration. It is using hard coded default values. I don’t know why it is doing this but here is the solution.
Whenever you use a rediska key, explicitly tell the instance name you want to use.
$option = array("rediska"=>"use_this_instance_name");
$pointer = new Rediska_Key("job:$index:pointer",$option);
To define aforementioned rediska instance:
$options = array ( 'addToManager' => true, 'name' => "use_this_instance_name", 'namespace' => '', 'servers' => array( array( 'host' => Rediska_Connection::DEFAULT_HOST, 'port' => Rediska_Connection::DEFAULT_PORT, 'weight' => Rediska_Connection::DEFAULT_WEIGHT, 'db'=>2, 'persistent'=>TRUE, 'timeout'=>0 ) ) ); $redis = new Rediska($options);