Kitap: Papillon
Yazar:Henri Charrière
Konu:Yazarın biraz gerçek biraz kurgu hapisten kaçış öyküsü
Benim Notum: (3/5)
Bu kitaptan bende iki kopya var ve ikisi de 1970’lerde basılmış eski kitaplar. İlginç olansa ben bunların nasıl olup da benim kütüphaneme geldiğini bilmiyorum. Öğrencilik yıllarında, taşınma sırasında sahipsiz olan kitapları evlat edinmekle ilgili olabilir diye düşünüyorum. Her neyse, bu evlatlık kitaplar yıllardır kitaplıkta durmakta, okunmayı beklemekteydi. Bir fırsatını bulup bayram tatilinde kitabı okudum.
Otobiyografik bir roman olarak ortaya çıkan kelebek, inanılmaz denilebilecek bir serüveni edebi olmayan sıradan bir dil ile anlatıyor. Sürükleyici ve keyifli bir kitap. Ancak, biraz araştırınca kitabın gerçekten çok kurgu olduğunu görebiliyorsunuz. Bir roman olduğu için çok fazla çıkaracak ders yoktur ancak dikkatimi çeken bir kaç hususu belirtmek istiyorum.
Kişi kafasına bir şeyi koyup, onu takıntı haline getirdiğinde eninde sonunda ona ulaşıyor. Ancak bunun bir bedeli oluyor. Çoğu zaman da bu bedel çok ağır oluyor. Atılan taş ürkütülen kurbağaya değmiyor. Eğer değecek bir durumsa arkasında durulabilir.
İkinci husus ise, dürüst bir şekilde durumunu söylemenin insanlar üzerinde pozitif bir etki bıraktığı. Belki dürüstlük ulaşmak istediğin hedefe ulaşmanı zorlaştırabilir, ama bir hayat pratiği olarak kesinlikle faydalıdır. Kişinin kendisine olan saygısını korumasını sağlıyor. Kitapta bu hususla ilgili en çok hoşuma giden şey, kelebek adıyla bilinen ana karakterin, diğer mahkumları da ilgilindiren bir olayla karşılaştığında diğer kişilere olayları aynen hiç değiştirmeden aktarıyor olması. Yine bununla ilişkili olarak, pozisyonunu açık ve net bir şekilde ifade ediyor, ne yapacağını ve ne yapmayacağını söylüyor ve daha sonra bu sözüne sadık kalıyor. Benim sözüne sadık kalma ya da dürüst olma ile ilgili bir problemim yok. Ancak net olma konusunda yeterince başarılı olduğumu düşünmüyorum. Bundan sonraki süreçte, ilişkilerimi çok daha net hale getirme gayretindeyim.